Apple’ın Müşteri Deneyimi Felsefesi
Apple mağazalarına girdiğinizde, düzenli masalar, titizlikle yerleştirilmiş cihazlar ve dikkat çeken detaylarla karşılaşırsınız. Bunlardan biri de tüm MacBook ekranlarının belirli bir açıda durmasıdır. Ancak bu, yalnızca estetik bir tercih değil; dahiyane bir satış stratejisidir.
Neden Ekranlar 76 Derecede Ayarlanıyor?
Apple çalışanları, mağaza açılmadan önce tüm MacBook’ların ekranlarını 76 derecelik bir açıya getirir. Bu açı, müşterilerin ekranı kendi ideal pozisyonlarına ayarlamalarını teşvik eder. Bu basit eylem, müşterinin ürüne dokunmasını, kullanmasını ve keşfetmesini sağlar.
“Sahiplik Hissi” Stratejisi
Apple’ın satış felsefesi, müşterinin ürüne dokunması ve kullanarak bir sahiplik hissi geliştirmesi üzerine kuruludur. Bu nedenle:
- Cihazlar İnternete Bağlıdır: Mağazadaki tüm MacBook’lar, iPhone’lar ve iPad’ler internete bağlıdır. Müşteriler uygulamaları keşfedebilir, web sitelerini ziyaret edebilir ve cihazların tüm özelliklerini deneyimleyebilir.
- Uygulama ve Oyun Deneyimi: İster bir iPad’de oyun oynayın, ister bir MacBook’ta iş yazılımlarını keşfedin; tüm cihazlar kullanımınıza açıktır.
Çalışanların Rolü
Apple çalışanları, müşterinin cihazlarla doğrudan bir bağ kurmasına odaklanır. Eğitimleri sırasında cihazlara müdahale etmemeleri ve müşteriyi yönlendirerek çözüm bulmalarını sağlamaları öğretilir. Bu yaklaşım, müşteriyle ürün arasında güçlü bir bağ oluşturmayı hedefler.
Steve Jobs’un Vizyonu
2001 yılında ilk Apple Store’un tanıtımında Steve Jobs, mağazadaki tüm cihazların internete bağlı olduğunu ve müşterilerin hiçbir engel olmadan ürünleri keşfedebileceğini vurgulamıştı. Bu vizyon, bugünkü Apple mağaza deneyiminin temelini oluşturuyor.
Sonuç: Dokun, Deneyimle, Sahip Ol
Apple, mağazalarında müşterilere özgürce keşfetme imkânı tanıyarak bir sahiplik hissi yaratmayı başarmış durumda. Cihazların ekran açısı gibi küçük detaylar bile bu stratejinin bir parçası. Bir dahaki sefere bir Apple mağazasına girdiğinizde, ekran açısının dahiyane bir satış stratejisinin ürünü olduğunu unutmayın.